Yapay zeka, artık sadece bilgi değil, duygusal destek sağlayan bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor. Klasik terapi hizmetlerine erişimde zorluk çeken birçok kişi, duygusal destek için yapay zeka uygulamalarına yöneliyor. Bunun nedeni, her an ulaşılabilir olmaları, maliyet avantajları ve kişisel alanın korunması hissi. Ancak, insan psikolojisi söz konusu olduğunda, bu yeterli mi? Klinik Psikolog İrem Akyüz Çatak ile bu soruyu ele aldık. Uygulamaların sunduğu kolaylık, gizlilik endişelerini de beraberinde getiriyor. Çünkü duygusal verilerin güvenliği ve gizliliği oldukça önemlidir.
Yapay Zeka Gerçek Bir Terapi Sunabilir mi?
Yapay zeka tabanlı uygulamalar, empati içeren yanıtlar üretebiliyor. Ancak bu, gerçek bir psikoterapi sürecinin güvenli ve dönüştürücü ilişkisini sağlayabilir mi? Çatak'a göre hayır. Bu uygulamalar destekleyici bir alan oluştursa da, insan bir terapistle kurulan ilişkinin sağladığı derinliği ve iyileştirici gücü sunmaz. İnsani temas, sınırlar, hesap verebilirlik, etik standartlar, şeffaflık, onam ve veri güvenliği gibi faktörler, yapay zekanın şu an sağlayamadığı unsurlardır. Bu faktörlerin yokluğu, yapay zekanın terapi yerine sadece yüzeysel destek sunmasına yol açmaktadır. Yapay zeka destekleyici bir araç olabilir, ancak gerçek bir insan temasını asla tam olarak yerine getiremez.Terapi Sadece Kelimelerden mi İbaret?
Terapötik süreç, yalnızca konuşmaktan ibaret değildir; mimikler, ses tonu, bakışlar ve jestler de iyileştirici bir rol oynar. Çatak, yapay zekanın en büyük eksikliğinin burada olduğunu belirtiyor. İnsanlar iletişimde ayna nöronlar aracılığıyla birbirlerine temas ederler, duyguları yansıtır ve empati kurarlar. Bu insani temas, güvende hissetme duygusunu sağlar. Yapay zeka ise bu insani teması hissetmede sınırlıdır. Bu nedenle, bir insan terapistinin danışanı ile kurduğu temasın özelliklerini sağlaması mümkün olmayabilir. Yüz ifadesi, jestler, beden dili gibi faktörler duygusal bağın kurulması açısından hayati öneme sahiptir ve bu faktörler yapay zeka ortamında eksik kalmaktadır. İletişimin bu non-verbal yönleri, terapi sürecinin önemli bir bileşenidir.Veri Güvenliği ve Etik Kaygılar
Bazı kullanıcılar, yapay zekaya duygularını anlatmanın daha kolay olduğunu belirtirken, bu kolaylık, veri güvenliği açısından ciddi riskler oluşturuyor. Çatak, hem teknik hem de etik risklere dikkat çekiyor. Terapi sürecinde kullanılan verilerin gizliliği ve güvenliği büyük önem taşır. Kullanıcıların, verilerin nasıl yönetildiğini, nerede depolandığını ve kimlerin erişebileceğini bilmeleri şarttır. Ayrıca, yapay zeka sistemleri, üzerinde eğitildikleri verilerin önyargılarını yansıtarak yanlı sonuçlar üretebilir. Bu durum, danışanlara haksız veya ayrımcı muamele yapılmasına yol açabilir. Bu nedenle, yapay zeka tabanlı terapi uygulamalarının güvenilirliğinin sağlanması ve etik kuralların titizlikle uygulanması gerekmektedir.İnsan ruhunun ihtiyacı olan gerçek bir bağ, teknolojinin gelişmesine rağmen değişmez. Yapay zeka, destekleyici bir araç olabilir ancak insan terapistinin yerini alamaz. Güvenli ve empatik bir ilişki, terapi sürecinin temel taşıdır.